Bu sonuca Princeton Üniversitesi bilim adamları birçok Amerikalı çocuğun telomerlerini gözlemleyerek geldiler. Telomerler (kromozomların son alanları), hücreler bölününce kısalırlar. Azami derecede kısaldıkları zaman ise artık ayrılmayabiliyorlar. Böylece o, organizmayı yenileyemiyor. Yaşlanma süreci de işte budur. Büyük yaşlı kişilerde yapılan gözlemlerde anlaşıldı ki, telomerlerin uzunluğuna uyku sürecinin çok büyük etkisi var. Bunun çocuklarda da böyle olduğuna emin olmak için Princeton Üniversitesi bilim adamları, ABD’nin çeşitli şehirlerinde yaşayan 9 yaşındaki 1567 çocuğun ortalama uyku devamlılığı bilgilerini incelediler. Bilim adamları çocukların tükürüklerinden örnekler alarak DNA-larını ve telomerlerinin boylarını gözlemlediler.
Bilim adamları öğrendiler ki, gerekli derecede uyumamış çocuklar daha kısa telomerlere sahiptirler. Sonuç itibariyle yatılmayan her 1 saate göre telomerin uzunluğu 1.5% kısa oluyormuş.
Bilim dünyasında, kısa telomerler ile kalp hastalıkları, kanser ve diğer ciddi hastalıkların ilişkisi bilinmesine rağmen gözlemlenmiş çocukların hiçbirinde bu tür hastalıklara rastlanmamıştır. Bu durum, onların küçük yaşlarda olmalarından kaynaklanmaktadır. Buna rağmen bilim adamları şuna emindirler ki, yaşları arttıkça onlarda da ciddi hastalıkların oluşma riski çok büyüktür. Bilim adamları , uzun süreli uyku sürecinin telomerlerin tekrardan eski uzunluklarına kavuşup kavuşmayacağı noktasında henüz bir fikir sahibi değiller. Fakat buna rağmen onlar sürekli uykunun önemini belirtiyorlar ve bu yaştaki çocuklara 9-11 saat yatmalarını öneriyorlar.
